Almanya’nın Münster şehrinde Münster Heykel Projeleri’nin beşincisi 10 Haziran’da ziyarete açıldı. Bu proje her 10 yılda bir yapılıyor. Bu sebeple Heykel kavramına yeni tanımlar getiren bir proje ve sergi. Dünyanın birçok yerinden gelen sanatseverler çok sayıda sanat gösterisi ve dijital eseri izleyebiliyor.
Kamusal heykel sınırları da projede büyük önem arz etti. Bu yıl Münster’de en çok ilgi gören çalışmalardan biri ise Ayşe Erkmen’e ait. En çok ilgiyi çeken fikirlerden biri. Ayşe Erkmen Münster’in iç limanda, restaurant ve barların bulunduğu hareketli iskele ile karşı kıyıdaki sanayi bölgesi arasındaki suyun hemen altına ızgara metal kafesler yerleştirerek iki nehir kıyısını birbirine bağlayan şeffaf bir köprü kurdu. İnsanlar ayakkabılarını çıkarıp suyun üzerinde yürüyerek karşıya geçiyorlar. Ayşe Erkmen bu olağanüstü fikirlerle sanat dünyasını sarsmaya devam ediyor. Ayşe Erkmen Münster sanat akademisinde 7 yıl çalıştığı için bu bölgeyi avcunun içi gibi biliyor. Bu sebeple eski tecrübeleri bu başarısında ve fikrinde önemli rol oynamuş. Amaç endüstri ve kültür bölgeleri arasında bir köprü oluşturmak diyor Ayşe Erkmen. Son derece yaratıcı bir fikir. Çıkardan bağımsız bir beğeni yargısı oluşturuyor zihinlerde. Ayrıca şehir planlaması, sosyolojik planlamalar ve kültür köprüleri oluşturmak adına da sorgulatıcı bir çalışma olmuş. Aslında Ayşe Erkmen keşke yaşadığımız en büyük şehir İstanbul’da da böyle çalışmalar yapabilse ne güzel olurdu. Sanatsal bilgi insanların kafasında diğer bir çok bilgi türünden daha etkili bir biçimde farkındalık yaratabiliyor. Sanat.net olarak kendisini kutluyoruz.
İşte o muhteşem yaratıcı fikrin videosu:
Ayşe Erkmen Kimdir ?
“Ayşe Erkmen, İstanbul’da doğdu. 1977 yılında Mimar Sinan Üniversitesi, Heykel bölümünden mezun olan Erkmen 1993 yılında DAAD sanatçı programı (Berliner Künstlerprogramm) ile bir yıllığına Berlin’e gitti. 1998-1999 yılları arasında Kassel Sanat Akademisi’nde Arnold Bode Profesörü olarak ve 2000-2007 yılları arasında Frankfurt Staedelschule’de öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2002’de Almanya’nın Hessen eyaletinde iki yılda bir verilen Maria Sibylla Merian ödülünü aldı. Son 20 yıldır yerli ve yabancı müzelerde, uluslararası galerilerde ve bienallerde işleri kesintisiz olarak sergilenen Ayşe Erkmen’in kişisel sergileri arasında “Weggefährten”, Hamburger Bahnhof, Berlin (2008); “Hausgenossen” K21 Kunstsammlung Nordrhein-Westfalen, Düsseldorf (2008); “Under the Roof”, Ikon Gallery, Birmingham (2005); “Busy Colours”, Sculpture Centre, New York (2005); “durchnässt”, Schirn Kunsthalle, Frankfurt (2005); “Kuckuck”, Kunstmuseum St. Gallen, St. Gallen (2003); “Kein gutes Zeichen”, Secession, Viyana (2002) ve karma sergileri arasında ise “Tactics of Invisibility”, Witte de With, Centre for Contemporary Art, Rotterdam (2010), Manifesta 1, Rotterdam (1996); Skulpturen Projekte, Münster (1997) yer almakta. Bunların yanısıra Erkmen, 2. ve 4. Uluslararası İstanbul Bienali ve Shanghai, Berlin, Kwangju, Sharjah, Christchurch Bienalleri ile Folkestone ve Echigo Tsumari Trienalleri’ne katıldı. Ayşe Erkmen ayrıca 2010 yılından beri Münster Kunstakademie’de ders veriyor. Erkmen, Venedik 54. Uluslararası Sanat Sergisi’nde Türkiye’yi temsil etmişti. Ayşe Erkmen İstanbul ve Berlin’de yaşıyor. ”
Münster Nerede ve Tarihi:
Tarihte adı ilk kez Mimigernaford olarak geçen kentte, Charlemagne’ın gönderdiği misyoner Liudger (Ludger) 804’te bir piskoposluk kurdu. Kentin adı 1068’de Münster olarak değiştirildi ve 1137’de berat aldı. Büyük ticaret yollarının kavşak noktasında yer alması ve İngiltere’yle yaptığı yün ticaretinin yardımıyla hızla zenginleşen kent, 13-14. yüzyıllarda Hansa Birliği’nde güçlü bir konuma sahipti. Reform hareketinin radikal kanadını oluşturan Anabaptistler 1534’te kenti ele geçirip kolektivist bir dinsel düzen kurdular. Vestfalya Barışı’nın imzalanmasıyla sonuçlanan görüşmeler 1645-48 arasında Münster’de yürütüldü. Kent 1815’te Vestfalya’nın Prusya’ya ait kesiminin başkenti oldu.
