MODERNİZM


Çığlık, Edvard Munch, 1893

Modernizm, Aydınlanmacılık : 19. yüzyılda geleneksel anlamdaki edebi, sanatsal, sosyal organizasyon ve gündelik yaşamın geçerliliğini yitirdiği fikriyle ortaya çıkmıştır. Modernist hareketin 19. yüzyıl ortasında Fransa’da ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Modernizmin 1884-1914 yılları arasında hüküm sürdüğü kabul edilmektedir. Temelde dayandığı fikir, geleneksel sanatlar, edebiyat, toplumsal kuruluşlar ve günlük yaşamın artık zamanını doldurduğu ve bu yüzden bunların bir kenara bırakılıp yeni bir kültür icat edilmesi gerektiğidir. Modernizm ticaretten felsefeye her şeyin sorgulanmasının gerekliliğini savunmaktadır. Böylelikle kültürün öğeleri yeni ve daha iyi olanla değiştirilebilmektedir. Modernizme göre 20. yüzyılın ortaya çıkardığı yeni değişiklikler ve yenilikler kalıcıydı, aynı zamanda yeni oldukları için ‘iyi’ ve ‘güzeldi’ ve toplum dünya görüşünü bu öngörülere göre gözden geçirip uyarlamalıydı. Modernizm tanınmış gelenekleri kıran bir stil anlatmak için kullanılmıştır. Bazıları 20. yüzyılda gözlemlenen modernizmi “modernizm” ve “postmodernizm” olmak üzere iki harekette incelemektedir. Fakat bazı görüşlere göre modernizm ve postmodernizm bir hareketin sadece iki farklı açısıdır. Modernizm’i kısaca “geleneksel olanı reddetme tavrı” olarak tanımlayabilir. Modernist yazarlar, geleneksel romancıların aksine kişilerin iç dünyalarını romanlarına katmayı ve ‘dün-bugün-yarın’dan oluşan zaman zincirini kırmayı hedeflemişlerdir. Artık yolculukları dışa değil içe yöneliktir. Karakterlerin anılarını ve bilgilerini, kafalarından neler geçtiğini, dillerinden dökülmeyip kalplerine gömdüklerini okuyucuya aktarabilmek için bilinç akışı, iç konuşma ve iç diyalog gibi teknikler kullanmışlardır. Modernist romanlarda neden-sonuç ilişkisi ortadan kalkmıştır. Roman, en baştan başlamak veya belirli bir sonla bitmek zorunda değildir. Yazarlar, insan dışındaki dünyayı yalın biçimde yansıtmaktan kaçınmış; geleneksel anlatımın dışına çıkmış, yer yer alegorik anlatımdan yararlanmış, sözcüklerin çağrışım gücünden yararlanarak şiirsel bir dil kullanmışlardır.

TEMSİLCİLERİ
Gerard Manley Hopkins
A.E.Housman
Thomas Hardy
James Joyce
Joseph Conrad
William Butler Yeats
Virginia Woolf
E. M. Forster
Evelyn Waugh
P.G. Wodehouse
D. H. Lawrence
T. S. Eliot
William Faulkner
Ernest Hemingway
Wallace Stevens
Robert Frost
Ezra Pound

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com