Georg Friedrich Händel

Sık sık depresyon atakları geçiren, katarakt ameliyatında kör olan ve Beethoven’nın en büyük besteci dediği ünlü dahi …

Georg Friedrich Händel, 23 Şubat 1965 tarihinde Almanya’nın Halle kentinde doğmuştur. Aynı yıl Johann Sebastian Bach da doğmuştur. Doğduğu şehir Bach’ın doğduğu Eisenach kentinden 80 km uzaklıktadır. Babası Georg Handel, Saksonya Sarayı’nın önce berberi sonra başarılı cerrahıdır. Babasının ikinci eşi olan rahip kızı Lutherci’nin ikinci çocuklarıdır. Müziğe büyük ilgi duyan Handel, babasının karşı çıkmasına rağmen geceleri tavanarasında bulduğu bir klavikord ile gizli gizli müzik çalışmaya başlamıştır. Babası, çevrenin tavsiyelerine uyarak ona kentin en büyük kilisesinde orgcu, besteci ve müzik yönetmeni olan Friedrich Wilhelm Zachau’dan ders aldırmaya razı olmuştur. Handel; keman, obua, org, klavsen çalmasını öğrenmiştir. Handel, 1702 yılında babasının isteğine uyarak Halle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydını yaptırmış ama kilise orgcusu olarak müzikle ilgilenmeyi sürdürmüştür. 1703 yılında Hamburg Alman Operası’na kemancı-besteci olarak atanmıştır. 1706 yılına kadar Hamburg’da kalmış Johann Mattheson, Reinhard Keiser gibi bestecilerle arkadaşlık etmiştir. 1705 yılında henüz 19 yaşındayken ilk operası Almira’yı yazmış ve hemen sahnelemiştir. 1706 yılında çıktığı İtalya seyahatinden 4 yıl sonra dönmüştür. Bu seyahat sırasında Arcangelo Corelli, Alassendro Scarlatti ve oğlu Domenico Scarlatti ile gibi bestecilerle dost olmuştur. Agrippina adlı operasını, çeşitli italyan kantatalarını bu dönemde yazmıştır. İtalyan kantatalarında geliştirdiği İtalyan diline uygun melodi akışı, onun operalarındaki başarılarına ışık tutmuştur. İtalya seyahati sonunda Hannover’e giderek kısa bir dönem müzik yönetmenliği yapmıştır. Bu görev sırasında İngiltere’ye gidip Rinaldo operasını sahnelemiştir. Operası büyük bir ilgi görmüştür. Ancak eserin İtalyanca olması, İngilizleri kızdırmıştır. Hannover’e döndüğünde Prenses Caroline için düetler yazan Handel, bir yandan da İngilizce öğrenmiştir. 1712 yılında patronu olan Hannover Valisinden geçici olarak izin alıp İngiltere’ye gitmiş oraya yerleşmiş ve bir daha dönmemiştir. Handel, İngiltere’ye gittiğinde Lord Burlington adındaki sanat koruyucusu bir kişinin evine yerleşmiş, dönemin büyük edebiyatçıları ile dost olmuştur. Kısa sürede kendisini saraya kabul ettirmeyi başarmış ve 1713 yılında İngiliz Kraliçesine yazdığı kaside nedeniyle ödüllendirilmiştir. 1714 yılında kraliçenin ölümü üzerine tahta geçen 1. George, kendisinin Hannover’deki patronuydu. Söylentiye göre Handel, Su Müziği adlı yapıtını 1. George’a kendini affettirebilmek için Thames Nehri üzerindeki bir partide kullanılmak üzere bestelemiştir. Kendisine çifte maaş getiren bu eser, onun en önemli çalgı yapıtı olmuştur. Handel İngiltere’de olmasına rağmen Eserlerini hala İtalyan stilinde yazmaya devam ediyordu, bir yandan da İngiliz müziğinin kendine has yönlerini araştırmaktaydı. 1717 yılında Chandos dükünün malikanesinde sürekli besteci olarak çalışmaya başlamıştır. Bu görevde bulunduğu 1717- 1720 yılları arasında Handel’in ilk İngiliz operası olan Esther ve Acis ve Galatea adlı opera ortaya çıkmıştır. Handel, 1719 yılında 8 gün için doğduğu yer olan Halle’e gitmiştir. Bu sırada Bach, 32 km ötedeki Cöthen’de yaşıyordu. Bach Handel’e duyduğu hayranlıktan, karısının yardımıyla onun eserlerinin kopyasını çıkarmıştır. Bach’ın Handel ile görüşmek istediğini bilen Bach’ın patronu ve dostu Cöthen prensi Leopold, kendisine atını ödünç vermiştir. Fakat görüşme gerçekleşmemiştir, nedeni bilinmemektedir. Handel 1720-1728 yılları arasında Kraliyet Müzik Akademisi’nin yöneticisi olmuştur. Bu dönemde en güzel operalarını bestelediği söylenmektedir. Kral II. George için 1727 yılında yazdığı Zadok the Priest o günden beri İngiltere’deki tüm taç giyme törenlerinde çalınmaktadır. Aynı yıl İngiliz vatandaşı olmuş, Georg Friedrich Häendel olan adını George Frideric Handel olarak değiştirmiştir. Handel, İtalyan tipi operaların modası geçince, İngilizce oratoryolar yazmaya başlamıştır. Bestelediği 26 oratoryo İngiliz müziğini yıllarca etkilemiştir. 1741 yılında 6 haftada bestelediği ve ilk kez 1742 yılında Dublin’de sahnelenen Messiah adlı oratoryo eseri İngiliz müzik dünyasının en sevilen koral yapıtını oluşturmaktadır. İsa’nın yaşamını öyküleştiren bu eser ile Handel, geniş halk kitlelerini de coşturabilecek bir müzik yaratabildiğini kanıtlamıştır. Eserin Londra’daki sahnelenişinde “Hallelujah korosu” bölümünde Kral 2. George’un kendini tutamayarak ayağa fırlaması nedeniyle bu bölümün ayakta dinlenmesi gelenekselleşmiştir. Handel, bu eserin başarısından sonra dinsel içerikli orotoryolar veya orotorya tipi mitolojik operalar bestelemeye devam etmiştir. Orotoryolarının her birinde İncil’den bir öykü anlatmıştır. Bu tür eserlerinin sonuncusunu 1751 yılında yazmıştır. Handel, orotoryalarıyla birlikte bir org konçertosu yazmayı ve orotoryonun arasında bu eseri yorumlamayı gelenek haline getirmiştir. Bu şekilde 16 org konçertosu yazmıştır. Handel, 1753 yılında görme duyusunu iyice kaybetmiştir. Müzik tarihinin ironilerinden birisi de Handel’in de Bach’ın da ileriki yaşlarında katarakt nedeniyle görme duyusunu yitirmeleri, aynı göz doktoru (John Taylor) tarafından narkozsuz ameliyat edilmeleridir. Ameliyat sonrasında gözleri tamamen kör olmuş ancak konserlerini sürdürmüştür. Handel’ in önceleri belleği iyi durumdaydı, daha sonra doğaçlama yaparak çalmayı sürdürmüş, zamanla kendi yalnızlığına çekilmiştir. Hiç evlenmemiş ve adı hiçbir aşk söylentisine karışmamıştır. 14 Nisan 1759 tarihinde Londra’ da ölmüştür. Görkemli bir cenaze töreni düzenlenmiştir. Mezarı Westminster Abbey’dedir. Handel, müzik tarihine vokal eserleriyle geçmiştir. Fakat başta Su Müziği olmak üzere çok sayıda orkestra müziği eseri ile çalgı müziğine de büyük katkıları vardır. Bir Barok Dönemi bestecisi olan Handel’in eserleri bazı yönleriyle klasik dönem, hatta romantik döneminin işaretlerini de vermektedir. Hiç bir ülkenin ulusal biçimini simgelemeyen uluslararası nitelikte bir bestecidir. Ender görülen bir tarzda daima şükranla anılarak kalplerde yaşamıştır. Eserleri hiçbir zaman elden düşmemiştir. Ondan sonra gelen Haydn, Mozart, Beethoven, hatta Brahms ve Reger, Handel’i üstat olarak kabul etmişlerdir.

ESERLERİ: Almira, Agrippina, Rinaldo, Silla, Jul Sezar, Rodelinda, Orlando Furioso, Ariodante, Alcina, Berenice, Serse, Est-her, Acis ve Galatea, Athalia, Alexander’s Feast, Saul, Israelin Egypt, Messiah, Samson, Semele, Belshazzar, Judas Maccabaeus, Joshua, Solomon, Jephtha, Te Deum ve Jubilate, Kraliçe Anne’in doğumgünü için kaside, 9 Alman Aryası, Su Müziği, 6 konçerto grosso, 12 Büyük Konçerto, Music for Royal Fireworks, Uyumlu Demirci Ustası ,5. Klavsen Süiti.

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com