Chopin

Mizah duygusu çok güçlü, gençliğinde karikatür çizmiş, piyano ve keman üzerine müthiş eserleri olan Polonyalı dahi besteci …

Fryderyk Franciszek Chopin, 1 Mart 1810 tarihinde Polonya’ nın Zelazowa-Wola köyünde doğmuştur. Doğum tarihi bazı kaynaklarda doğum günü 5 Mart olarak belirtilmektedir. Babası Fransız bir göçmen, annesi ise Polonyalıdır. Ailenin üçüncü çocuğudur. Ömrünün büyük bir bölümünü Paris’ te geçirmiş ve şöhreti burada kazanmıştır. Chopin, klasik müzik literatüründe Fransız ismiyle anılmasına rağmen gönlü her zaman o dönem Rus işgali altındaki vatanı Polonya’da olmuştur. Bu durumu ile Chopin devrinin önemli karakterlerindendir. Milli sınırların üzerinde bir müzisyendir. Chopin, doğduktan birkaç ay sonra Chopin ailesi Varşova’ya taşınmıştır. Fransızca öğretmenliği yapan babasından Fransızca öğrenirken bir yandan da annesinden piyano dersleri almıştır. Aile içinde iyi bir eğitim alan, şefkatle korunan ve müziğe yöneltilen Chopin, 8 yaşındayken salonlarda konserler vererek Varşova’da üstün yetenekli harika çocuk olarak tanınamaya başlamıştır. Chopin 5 yıl Bohemyalı piyanist Zyvny’dan piyano dersleri almıştır. Ancak 12 yaşındayken öğretmeni ‘artık benden öğrenebileceği bir şey kalmadı’ diyerek dersleri bırakmıştır. Kendini yetiştirmek için büyük bir gayretle çalışmasını kendi başına sürdürmeye devam etmiştir. Liseyi bitirmiş ve Varşova Konservatuarı’ na gitmeye başlamıştır. Öğrenimini Profesör Elsner üstlenmiştir. Üniversite döneminde genç Chopin’in ünü tüm Polonya’ya yayılmaya başlamıştır. Chopin hocası Profesör Elsner ile birlikte 1829 yılında Viyana’ya gitmiştir. Viyana gibi müzikle ünlü bu şehirde opera binasında iki büyük konser vererek üstün başarılar kazanmıştır. Polonya’nın en büyük piyanisti ve bestecisi kabul edilmiştir.1830 yılı ülkesinden ayrılma karasızlığıyla geçmiştir. Sonunda kalbini Polonya’da bırakarak Paris’e gitmek üzere Varşova’dan ayrılmış ve Viyana’ya gelmiştir.Viyana’da kaldığı uzun süre için “La Minör Etüdü” nü (İhtilal Etüdü)nü ve “Scherzo”larını yazmıştır. 1831 yılı Ağustos ayında ayrılarak Paris’e gitmiş ve ömrünün geri kalan kısmını Paris’te yaşamıştır. Chopin Paris’ te Cherubini, Mendelssohn, Liszt, Meyerbeer ve Berlioz gibi ünlü müzisyenlerle tanışmıştır. Paris’ te yaşadığı bu dönemde ünü Avrupa’ya yayılmaya başlamıştır.1835 yılında Karlsbad iline giderek 5 yıldan beri görmediği anne ve babasıyla buluşmuştur. Üç hafta beraber vakit geçirdiler fakat daha sonra hiç görüşememişlerdir. 1837 yılında Liszt, Chopin’i Fransız kadın yazarı George Sand’la tanıştırmıştır. Aralarındaki ilişki 10 yıl sürmüştür. Birlikte geçirdikleri yıllar, Chopin’in sanat hayatına çok olumlu etki yapmıştır.16 Şubat 1948 tarihinde Paris’te, Pleyel Konser Salonu’nda verdiği son konseri başarısının zaferi olmuştur. Chopin ömrü boyunca kırılgan ve zayıf olmuştur. 18 Ekim 1849 tarihinde Fransa’ nın Paris şehrinde tüberküloz hastalığından ölmüştür. Cenazesinde kendi bestelediği Marche Funébre-Cenaze Marşının (2.Piyano Sonatı-3.Bölüm) değil Mozart’ın Requiem’inin” Ölüm Duası” çalınmasını istemiştir. Paris’te Pére-Lachaise mezarlığında gömülmüştür. Sanatçının kalbi ise isteği üzerine Varşova’da bir kilisede bulunmaktadır. Chopin, romantik bir sanatkardı, fakat yaratılış bakımından bambaşka bir şahsiyetti. Bestelerinde farklılığını en açık şekilde göstermektedir. Birkaç eseri dışında besteciliği tamamen piyanoya vurmuştur. Piyanodan kendini gösteren yeni tınlama imkânları çıkarmış, ayrıca devrinin henüz ulaşamadığı tınıları bile keşfetmiştir. Uzakta yaşamasına rağmen derin bir hisle vatanına daima bağlı kalmıştır. Kendisinden önce konser salonlarında görülen mazurka ve polonezleri folklör statüsünden çıkarıp sanat seviyesine yükselten Chopin’ dir. Chopin’in yeni bir fikri aristokrasisinin temsilcisi olarak gören Schumann genç besteciyi sonsuz takdir ifade eden şu sözlerle alenen selamlıyordu: “Şapkalarınızı çıkarın baylar, bir dahi geliyor. Şair olmak için kocaman ciltler doldurmak gerekmez; bir iki şiirle bu ünvana layık olabilirsin. Chopin de böyle şiirler yazmıştır”. Impromptu (1991) isimli film kendisi ile George Sand’in tanışmasını konu almaktadır. Filmde Chopin’i BAFTA ve Altın Küre ödüllü aktör Hugh Grant canlandırmıştır. Filmde Judy Davis (George Sand) ve Emma Thompson da rol almıştır.

ESERLERİ: Piyano Konçertosu No 1 , Piyano Konçertosu No 2 , Cenaze Marşı, Piyano Sonatı No 3, Fantasie İmpromptu , Noktürn No 1, Noktürn No 2, Grande Valse Brilliante , Vals No 6, Vals No 7, Mazurka No 5 , Polonez No 3 , Polonez No 6 , Prelüd No 15, Etüd No 3, Etüd No 5 , Etüd No 12, Balad No 1.

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com